Balık hafızalı olmak istemiyorsanız…
Zihin egzersizi yapın yoksa... Ee, şey olur, ee? Neydi ya?
Yalnızca yaşlananlarda değil artık gençlerde de rastlanan bir sorun bu: Sizin de en samimi arkadaşınızın adını hatırlayamadığınız, buzdolabından çıkardığınız süt şişesini evrak dolabına koyduğunuz veya masanızın üstündeki eşyaları kaybettiğiniz zamanlar olmuyor mu?
Unutkanlık, başta komik gibi görünse de insanın moralini bozan bir durum. Hafızamız sayesinde, yıllar içinde biriktirdiğimiz anılar sayesinde kim olduğumuzu biliyoruz. Başka bir deyişle, bizi biz yapan şey sahip olduğumuz hafızamız. Sabah uynadığımızda kim olduğumuzu hatırlayabilyor ve hayatııza kaldığımız yerden devam edebiliyorsak, bunu hafızamıza borçluyuz.
İşte bu nedenle hafızamızın zayıflaması, bizi biz yapan şeylerin zayıflaması anlamına geliyor.
YENİ BİR SEKTÖR DOĞUYOR
Beyindeki bozulmalar ve hafıza kayıpları sayesinde minik bir endüstri oluştu. Q10 koenzimi, ginseng ve bacopa gibi doğal sağlık ürünlerinin yanısıra bilgisayar destekli beyin-bakım ürünleri de mevcut.
Mesela Nintendo'nun 20 dolar etiketli 'Brain Age 2' adlı popüler bilgisayar oyunu basit matematik ve hafıza egzersizleri içeriyor. Posit Science ve MindFit gibi firmaların çıkardığı çeşitli bilgisayar tabanlı zihin egzersiz paketlerinin fiyatları birkaç yüz doları buluyor. Ya da ayda 10 dolar gibi bir ücret karşılığında Lumosity.com ve Happy-Neuron.com gibi sitelere üye olarak size sunulan çeşitli zihin egzersizlerinden yararlanabilirsiniz.
Bir zamanlar dünyayı saran sağlıklı yaşam çılgınlığı hala çok etkin şekilde varlığını sürdürüyor. Sağlıklı ve zinde bir yaşam için sağlık klüplerine üye olan Amerikalılar her ay 16 milyar doları bulan aidatlar ödüyorlar. Yakın gelecekte 'zihinsel sağlık' sektörü de benzer cirolara ulaşabilir.
Henüz çok küçük bir oranda seyretse de yılda %50 büyüyen 'zihinsel egzersiz' ürünleri pazarının 2015'te yılda 2 milyar doların döndüğü bir sektöre dönüşmesi bekleniyor.
BABY-BOOMERS NESLİ YAŞLANIYOR
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra doğan neslin (baby boomers) talepleri çok uzun süredir devam eden pazar araştırmalarına konu olmuştu. Şimdiyse bu neslin 'korkularını' paraya dönüştürme zamanı geldi. Doktorların ve genetikçilerin zaten geniş çapta ay oynattığı bu sektörde şimdilerde bilgisayarcılar kendilerine geçim kapısı arıyor.
Şu aralar 60'lı yaşlarının başlarında olan baby-boomers neslinin ise endişelenmek için haklı nedenleri var. Alzheimer hastalığının teşhis ve tedavisi için henüz yeterince klinik ve laboratuar testleri yapılmadığı için insanlık henüz bu hastalığı yeterince tanımıyor. Doktorlar teşhis koymak için yalnızca belirtileri dikkate alıyorlar ve bu belirtiler ise yaşlılıkla ortaya çıkan 'beyinsel hasar'ların giderek yaygınlaştığını gösteriyor.
2050 yılına gelindiğinde nüfusun %3 ile 4'ünün Alzheimer hastalığına yakalanacağı düşünülüyor. 50 yaşını aşan insanların 'unutkanlık' sorununu giderek artan bir ciddiyetle ele almalarında haklılık payı var.
MODERN HAYAT GENÇLERİN ZİHİNLERİNİ BOZUYOR
Modern dünyanın hareketli ve karmaşık yapısı insanın hafızasını çok yoruyor. Daha önceki nesillerle kıyaslanamayacak ölçüde veri bombardınana tabi tutuluyrouz. Giderek artan televizyon yayınları, her gün sayıları katlanarak artan internet sayfaları.. ve bütün bu medya çeşitliliğiyle paralel giden reklamcılık sektörü hiç durmaksızın hafızalarımızı bombardımana tabi tutuyor.
Sanal dünya gençleri 'keş' yapıyor
Eskimeden yaşlanma sanatı!
Bu durumda insanalrın 'zihinsel yorgunluk' duyması kaçınılmaz oluyor. Ama bunun ne kadarının 'yaşlılıktan' kaynaklandığını ne kadarının 'çevresel faktörler' tarafından tetiklendiğini bilmediğimiz için hafızamızın zayıflaması ihtimaline karşı pimpirikli davranıyoruz. Ama bunda haklı olduğumuzu ve kesinlikle diğer insanların da bizim gibi hissettiklerini bilmemiz gerek.
İyi haber şu ki 'zihinsel egzersiz' konusunda kamuyounda giderek artan bir bilinçlenme var. Beynimizi çalıştırmaya devam ettiğimiz sürece beynin kendini modifiye ettiğini biliyoruz.
Gazetelerin bulmaca ekleri veya sudoku aletleri bu noktada yaşlıların imdadına yetişiyor. Ancak beyinsel kapasitenizin sandığınızdan çok daha fazla olduğunu bilmelisiniz. Yeni bir yabancı dil öğrenmeye ve bir müzik aleti çalmaya başlamak için hiçbir yaş geç değil.
Unutkanlık, başta komik gibi görünse de insanın moralini bozan bir durum. Hafızamız sayesinde, yıllar içinde biriktirdiğimiz anılar sayesinde kim olduğumuzu biliyoruz. Başka bir deyişle, bizi biz yapan şey sahip olduğumuz hafızamız. Sabah uynadığımızda kim olduğumuzu hatırlayabilyor ve hayatııza kaldığımız yerden devam edebiliyorsak, bunu hafızamıza borçluyuz.
İşte bu nedenle hafızamızın zayıflaması, bizi biz yapan şeylerin zayıflaması anlamına geliyor.
YENİ BİR SEKTÖR DOĞUYOR
Beyindeki bozulmalar ve hafıza kayıpları sayesinde minik bir endüstri oluştu. Q10 koenzimi, ginseng ve bacopa gibi doğal sağlık ürünlerinin yanısıra bilgisayar destekli beyin-bakım ürünleri de mevcut.
Mesela Nintendo'nun 20 dolar etiketli 'Brain Age 2' adlı popüler bilgisayar oyunu basit matematik ve hafıza egzersizleri içeriyor. Posit Science ve MindFit gibi firmaların çıkardığı çeşitli bilgisayar tabanlı zihin egzersiz paketlerinin fiyatları birkaç yüz doları buluyor. Ya da ayda 10 dolar gibi bir ücret karşılığında Lumosity.com ve Happy-Neuron.com gibi sitelere üye olarak size sunulan çeşitli zihin egzersizlerinden yararlanabilirsiniz.
Bir zamanlar dünyayı saran sağlıklı yaşam çılgınlığı hala çok etkin şekilde varlığını sürdürüyor. Sağlıklı ve zinde bir yaşam için sağlık klüplerine üye olan Amerikalılar her ay 16 milyar doları bulan aidatlar ödüyorlar. Yakın gelecekte 'zihinsel sağlık' sektörü de benzer cirolara ulaşabilir.
Henüz çok küçük bir oranda seyretse de yılda %50 büyüyen 'zihinsel egzersiz' ürünleri pazarının 2015'te yılda 2 milyar doların döndüğü bir sektöre dönüşmesi bekleniyor.
BABY-BOOMERS NESLİ YAŞLANIYOR
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra doğan neslin (baby boomers) talepleri çok uzun süredir devam eden pazar araştırmalarına konu olmuştu. Şimdiyse bu neslin 'korkularını' paraya dönüştürme zamanı geldi. Doktorların ve genetikçilerin zaten geniş çapta ay oynattığı bu sektörde şimdilerde bilgisayarcılar kendilerine geçim kapısı arıyor.
Şu aralar 60'lı yaşlarının başlarında olan baby-boomers neslinin ise endişelenmek için haklı nedenleri var. Alzheimer hastalığının teşhis ve tedavisi için henüz yeterince klinik ve laboratuar testleri yapılmadığı için insanlık henüz bu hastalığı yeterince tanımıyor. Doktorlar teşhis koymak için yalnızca belirtileri dikkate alıyorlar ve bu belirtiler ise yaşlılıkla ortaya çıkan 'beyinsel hasar'ların giderek yaygınlaştığını gösteriyor.
2050 yılına gelindiğinde nüfusun %3 ile 4'ünün Alzheimer hastalığına yakalanacağı düşünülüyor. 50 yaşını aşan insanların 'unutkanlık' sorununu giderek artan bir ciddiyetle ele almalarında haklılık payı var.
MODERN HAYAT GENÇLERİN ZİHİNLERİNİ BOZUYOR
Modern dünyanın hareketli ve karmaşık yapısı insanın hafızasını çok yoruyor. Daha önceki nesillerle kıyaslanamayacak ölçüde veri bombardınana tabi tutuluyrouz. Giderek artan televizyon yayınları, her gün sayıları katlanarak artan internet sayfaları.. ve bütün bu medya çeşitliliğiyle paralel giden reklamcılık sektörü hiç durmaksızın hafızalarımızı bombardımana tabi tutuyor.
Sanal dünya gençleri 'keş' yapıyor
Eskimeden yaşlanma sanatı!
Bu durumda insanalrın 'zihinsel yorgunluk' duyması kaçınılmaz oluyor. Ama bunun ne kadarının 'yaşlılıktan' kaynaklandığını ne kadarının 'çevresel faktörler' tarafından tetiklendiğini bilmediğimiz için hafızamızın zayıflaması ihtimaline karşı pimpirikli davranıyoruz. Ama bunda haklı olduğumuzu ve kesinlikle diğer insanların da bizim gibi hissettiklerini bilmemiz gerek.
İyi haber şu ki 'zihinsel egzersiz' konusunda kamuyounda giderek artan bir bilinçlenme var. Beynimizi çalıştırmaya devam ettiğimiz sürece beynin kendini modifiye ettiğini biliyoruz.
Gazetelerin bulmaca ekleri veya sudoku aletleri bu noktada yaşlıların imdadına yetişiyor. Ancak beyinsel kapasitenizin sandığınızdan çok daha fazla olduğunu bilmelisiniz. Yeni bir yabancı dil öğrenmeye ve bir müzik aleti çalmaya başlamak için hiçbir yaş geç değil.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder